CESUR VE SÜHAN'DAN TUTKU DOLU ARJANTİN TANGO SAHNESİ

Ceser ve Güzel dizisinin 19. Bölümde her türlü fırtına karşısında en güvenli limanları aşkları olan Cesur ve Sühan’ın romantik buluşmasındaki dansları ile izleyicileri ekran başına kitledi. Aşıkların geceye damgasını vuracak tango sahnesi nefesleri keserek bu özel buluşma, aynı zamanda Cesur ve Sühan’ın kaderini belirleyecekti.

Tuba Büyüküstün ve Kıvanç Tatlıtuğ’un yer aldığı Cesur ve Güzel’in 19. bölümünde yayınlanan  Cesur ve Güzel’in Arjantin Tangosu damga vurdu. Alpacino'nun 1992 yılında çekilen Scent of a Woman (kadın kokusu) filmindeki o müthiş tango sahneyi andırıyordu ve fonda çalan müzikte yine Carlos Gardel  ın Por una Cabeza şarkısıydı.

Cesur ve Sühan’ın bir tangoyla karşımıza çıkacağı yeni bölümde iki aşık romantik bir akşam geçirecek.

Çalan şarkıyı merak edenler için Carlos Gardel  - Por una Cabeza

Kemer’de bulunan Viking Star Otel’de iki senedir, Norveç ve İsveç’ten gelen turistlere tango eğitimi veriliyor. Tyrkiareiser Tour ve Antalya Tango işbirliği ile yapılan turlara katılan tatilciler bir taraftan tatillerini yaparken diğer taraftan tertip eden kurs programına dahil oluyor.

Antalya Tango’nun sahipleri Akın ve Gülşen Gökkaya çifti, Norveçli Ase Britt ve Espen Johansen çifti ile Norveçli Tone Strand ve İsveçli Suzanna Bondesson’un gözetiminde eğitim alan tatilciler bir haftalık ve iki haftalık periyotlarda eğitim programlarına dahil oluyor.

Tyrkiareiser Tour ve Viking Otellerinin ortağı İbrahim Yıldırım, dans turlarının “Aktif Turizm” başlığı ile başlattıkları etkinlik programının bir parçası olduğunu belirterek şunları söyledi; “Turizm sezonun başlangıcı olan Mart-Nisan ve Ekim-Kasım aylarında tertip ettiğimiz turlar artarak devam edecek. Bilhassa dans turlarımızı değişik dans dallarına da yayarak bir ve iki aylık süreçlerde sürdürmeyi tasarılıyoruz. “Aktif Turizm” başlığı ile başlattığımız bu program takvimini ise bisiklet, tırmanış ve dağ yürüyüş paketleri ile sürdürüyoruz. Turizm çeşitliliğini içeren aktif turizm aktivitelerimizi İskandinav pazarına yönelik olarak uygulamaya devam edeceğiz” diye konuştu.

Milongatör (Güralp Diner) tarafından geleneksel olarak her yıl düzenlenen Kanyon AVM. Milongası bu yıl  12.si gerçekleşecek Milonga; dans tutkunlarını 26 Nisan 2016 Salı akşamını dans rüzgarı ile karşılamaya çağrı ediyor.

Kanyon, ananeselleşen Milonga ile baharı karşılıyor. Kesintisiz müzik ve dansın ruhunun buluştuğu Milonga; tangonun bütün notalarında değer bulup katılımcılarına eşsiz bir tecrübe sunacak.  Aydın Kocamusaoğlu ve partneri Eda İkikardeş’in tango adımlarınıza eşlik edeceği bu bahar akşamında içiniz tangonun sıcaklığı ile ısınacak.

Tango ritimlerini hissetmek isteyen herkes 26 Nisan 2016 Salı 19:30 – 24:00 saatleri arası Kanyon’da!


Program:

19:30 Milonga açılış
20:00 Aydın- Eda gösteri dansları (ilk bölüm)..
20:15 DJ müzik
22:00 Aydın-Eda gösteri dansları (ikinci bölüm)
22:20 DJ müzik
24:00 KapanışProgram:

19:30 Milonga açılış
20:00 Aydın-Eda gösteri dansları (ilk bölüm)
20:15 DJ müzik
22:00 Aydın-Eda gösteri dansları (ikinci bölüm)
22:20 DJ müzik
24:00 KapanışProgram:

19:30 Milonga açılış
20:00 Aydın-Eda gösteri dansları (ilk bölüm)
20:15 DJ müzik
22:00 Aydın-Eda gösteri dansları (ikinci bölüm)
22:20 DJ müzik
24:00 Kapanış

Süper kahramanlar sadece sinemada değil, gerçek dünyada da var. Yoğun iş temposuyla birlikte, görme engellilere fiyatsız tango dersi veren Sinem Gülay ve Hakkı Erdi Arslan çifti buna güzel bir örnek. Arslan çifti şöyle diyor: “Keşke bir güne 30 saat sığdırabilsek.”

Hakkı Erdi Arslan, İSTANBUL TEKNİK ÜNİVERSİTESİ bilgisayar mühendisliği mezunu. Şu an, beynelmilel bir elektronik firmasında bilgisayar mühendisi olarak çalışıyor. Tango dünyasında altıncı seneninde olduğunu belirten Arslan “Mesai bitiminde dans kıyafetlerimi giyip değişik bir dünyaya açılıyorum” diye konuşuyor. Sinem Gülay Arslan ise Ege Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü mezunu. Şu an bir hazır giyim firmasında proje uzmanı olarak çalışıyor. Arslan “Tango sayesinde dünyanın her yerinde aynı dilin konuşulduğunu gördüm” diyor.

Çift, izdivaç ettikten sonra tango yapmaya başlamış. Görme engellilere dans eğitimi vermek Sinem Gülay Arslan’ın en büyük hayalleri arasındaymış. Bu konuyu eşiyle konuşurken bir arkadaşlarının aracılığıyla kazara görme özürlü çiftle tanışmışlar. Hemen peşinden da özverili yolculuk başlamış. Hakkı Erdi Arslan, ilk derslerini çifti tanımaya ve nasıl bir yaklaşımın onları daha rahat hissettireceğini bulmaya ayırdıklarını söylüyor. Ancak görme engelli Bahar Yavuz ile Turgay Gümüş çifti, bu tanışmadan hemen sonra çok hızlı bir şekilde dans etmeye başlamış. Hakkı Erdi Arslan “Tangoya karşı çok alakalılar ve hem de öyle ki bir defasında derste çalan parçaya önce eşlik etmeleri, sonrasında da sözleri bize çeviri etmeleriyle büyük bir şaşkınlığı ve hayranlığı da bize tattırdılar. ‘Bu çalan parça Pugliese’nin mi?’ suali da yeniden ağzımızı açık bırakan bir hatıra oldu” yorumunu yapıyor.

Bu dansı öğrenmek isteyen görme engellilere kapılarının açık olduğunu belirten Sinem Gülay Arslan, Bahar Yavuz ile Turgay Gümüş çiftiyle en kısa vakitte bir gösteri yapacaklarını söylüyor. Arslan “Ayrı olarak tangoya kazandırdığımız görme engellilerin sosyalleşmeleri için dans gecelerine katılmalarını kolaylaştıracak ihtiyaç duyulan tertip etmeler üzerinde de çalışıyoruz” diyor.

AMERİKA BİRLEŞİK DEVLETLERİ Başkanı Barack Obama, Küba'dan sonraki durağı Arjantin’de, Tango dansındaki hünerlerini sergiledi. Arjantin Devlet Başkanı Mauricio Macri'nin onuruna verdiği yemeğe katılan Obama, özel bir gösteri yapan dansçıyı kırmayarak tango yaptı. AMERİKA BİRLEŞİK DEVLETLERİ Başkanı, ara ara zorlansa da dansta ne kadar iyi olduğunu bir sefer daha ispat etti. Obama’nın eşi Michelle'de Tango yaptı.

Yaşları 69 ile 82 farklılık gösteren 8 müzisyenin oluşturduğu Arjantin'in tanınmış grubu Los Reyes Del Tango, Casa De La Danza Dans Hanesi'nin çağrısı üzerine Adana'da muhteşem bir konser verdi

'Tangonun Kralları' denilen Arjantin'in ünlü tango orkestrası Los Reyes Del Tango, Adana'da muhteşem bir konser verdi. Casa De La Danza Dans Hanesi'nin çağrısı üzerine İstanbul'da vereceği konser öncesi Adana'ya gelen grup hayranlarına unutulmaz bir gece yaşattı. Yaşar Kemal Kültür Merkezi'nde onlarca tango tutkununun izlediği gece görülmeye değerdi.

(Sabah)

“Los Reyes Del Tango Orkestrası” geçen sezon çok beğenilmesi üzerine bir defa daha 6 Mart’ta TİM Show Center’da izleyicisiyle buluşuyor...

Aşk, ihtiras ve özlemin müziği tangonun, günümüzdeki en kuvvetli temsilcilerinden “Los Reyes Del Tango Orkestrası”  geçen sezon çok beğenilmesi üzerine bir kez daha  6 Mart’ta TİM Show Center’da izleyicisiyle buluşuyor… Türkçe isimiyle “Tangonun Kralları” denilen Arjantinli orkestraya dünyanın en iyi 6 tango çifti olarak gösterilen dansçılar da eşlik edecek.

(Sözcü)

Rus tango topluluğu 'Solo Tango Orkestra', Türkiye turnesi dahilinde Samsun'da konser verecek.

Samsun Dans Topluluğunca tertip eden etkinlikte Solo Tango Orkestra, 02 Mart Çarşamba günü Atakum Kültür ve Sanat Merkezi'nde sahne alacak. Konserin tüm geliri ise Engelsiz Hayat Merkezi'ne bağışlanacak.

En saygın yarışmalarda ödüller kazanan ve şenliklerde tanınmış dansçılarla sahneye çıkan Solo Tango Orkestra, 2010'da İtalya'da yapılan 'Citta de Castelfidardo' beynelmilel yarışmasında 'En iyi Piazzolla Yorumu'nda aldığı birincilik ödülüyle tanındı.

Grup, Berlin Tango, Amsterdam Tangomania, Stockholm Tango Norte, Basel Oster Tango, Viyana Tango Amadeus ve İstanbul Tango şenliklerinde de konserler verdi.

1800'lü senelerin ortaları.. Heinrich Band isimli bir enstrüman satıcısı, büyük şehirlerin büyük kiliselerinden başka yerde yapılması ve çalınması olası olmayan o devasa borulu orglarla icra edilen dini müziği, Bach'ı sözgelişi köylere kadar götürmenin yollarını aramış. Arayan bulur. O devasa org borularını küçücük yapıp iki kutunun içine yerleştirmiş. İki kutuyu da tıpkı bir körük gibi, cilt ile birleştirmiş. Kutular iki bileklikle kollara bağlı. Açılınca hava çekiyor, kapatınca üflüyor. Her boruyu açıp kapayan düğmelere de iki taraftaki on parmak kumanda ediyor.

Adamın isminden "Bandoneon" demişler çalgıya.. Almanya'dan İtalya'ya dağılmış.. Sonra savaşlar, karanlık Avrupa.. Göç başlamış.. Alman ve İtalyanlar, Arjantin'e gitmişler. Giderken çalgılarını da götürmüşler..
Oradaki yerli halk.. Yerli müzik.. İtalyanların Napolitenleri, Almanların marş tempolu melodileri birbirine karışmış ve ritmik Arjantin Ulusal Müziği doğmuş.. Tango!.. Ve de o ritmle yapılan ayni isimi taşıyan dans, bir çılgınlık halinde dünyaya dağılmış.. Hani Bernard Show'nun ilk gördüğünde "Tamam fakat, neden ayakta" dediği dans!.
Bu sırada Avrupa'da tertemiz bir Cumhuriyet doğuyor.. İsiminin başında Türkiye var..

Genç Türkiye Cumhuriyeti sanatın her dalında atılım yapma azminde.. Müzik en başta.. Tek sesli alaturkanın yanına hızla çok sesli müzik ilave etmeli.. Bunu konservatuarlar, konser salonları ile halka yaymak kolay değil.. Yüzlerce sene ister.. Daha kolay yol, popüler müzik..
Cumhuriyet'in sembolü o vakit, Cumhuriyet Bayramı geceleri, Anadolu Kasabalarına kadar dağılan Cumhuriyet Baloları.. Bu balolarda dans ediyor insanlar.. Sıradan insanlar.. Kasabalılar.. Tango yapıyorlar.. Arjantin tangoları tabii..
Sene 1928.. Necip Celal, ilk Türk Tangosu Mazi'yi yazıyor.. 1932'de Seyyan Hanım taş plağa okuyor. Ankara Radyosu çalmaya başlıyor.. Dinleyen genç kızlar, sözleri radyodan çıkarıp defterlerine not ediyor, okulda arkadaşlarına veriyorlar.
"Mazi kalbimde bir yaradır Bahtım saçlarımdan karadır Beni ara ara ağlatan
İşte bu hazin anıdır"

İlk Türk tangosu gençlerin dilinden düşmez oluyor. Gramofonu olan her hanede bu plak var, artık.
O hanede toplananlar plağa eşlik ediyorlar.. Türkiye Cumhuriyeti halkı, Necip Celal'in hemen peşinden Secaettin Tanyerli'nin tangolarıyla, çok sesli müzik söylemeye ve dinlemeye başlıyor.. Köylere kadar.

Olağanüstü keyifli, neşeli ve heyecanlı bir konserdi izlediğimiz pazartesi gecesi Süreyya'da.. Tango Akşamı'nı iki müzik gurubu birleşerek gerçekleştirmişlerdi. Birisi benim canlarım, "Evlatlar" dediğim, dünya çapında milli gururumuz Borusan Kuartet.. Öteki, ilk kez duyduğum ve izlediğim Band- O- Neon Gran Orquesta Tipica de Tango!. Bu ikincisi Avrupa'nın yegane Tango Orkestrası.. Merkezi Viyana, fakat her milletten insan var. Arjantin Kültür Bakanlığı gurubu "Özgün Arjantin Tangosu'nu Arjantin dışında en iyi icra eden topluluk" duyuru etmiş onları. Öylesi..

Kurucusu bir Türk.. Ertuğrul Sevsay.. Viyana Üniversitesi Müzik Bölümü öğretim azalarından.. Çağrılı olarak gittiği Arjantin'de tango kültürüne merak sarmış.. Bunun yalnızca bir müzik değil, bir hayat tarzı, bir felsefe olduğunu hissetmiş. Kendisini tango araştırmalarına vermiş ve bu gurubu kurmuş 1995'te.. İlk Birinci Kemancısı inanmazsınız, bugün Borusan Kuartet'in Birinci Kemancısı Esen Kıvrak.. Mükemmel konseri, zaman zaman araya girerek sunan ve yazıma giriş yaptığım bilgilerin çoğunu anlatan Sevsay, "Arjantin Tangosu, bir ülkenin, gittikçe bir kıtanın, hem de dünyanın hayatını etkilediği için, Unesco tarafından "Dünya Kültür Kalıtı" duyuru edildi. Türk halkını çok sesli müzikle tanıştıran ve hayat tarzına büyük katkılar yapan Türk Tangosu da "Dünya Kültür Kalıtı" olmalıdır. Bu yüzden dünyayı dolaşırken, Türk Tangosu'nu da salt çalıyor ve tanıtıyoruz" diye konuştu.
Sonra bitirdi..
"Tango, cumhuriyetimizin müziğidir!."

Hem de nasıl haklı biliyor musunuz?.
1945 yılı yazında başladım, Manyas'ın Çavuşköyü'ne gitmeye.. Babaanneme.. Köyün tek gramofonu bizdeydi o zaman.. İki gecede bir köyün delikanlıları, kızları bizim bahçede toplanırlardı.. Bin uydurma sebep ile.. Bizim oralarda kaç- göç yoktur ya.. Mısır soyma uydurma sebepti sözgelimi.. Gece yarısına doğru işler biter, başından beri kenarda çalan ve onlara eşlik eden gramofona bu kez tangolar konur ve dans başlardı.. Benim işim gramofonun başında durmak ve plağı döndüren zembereği kuran kolu çevirmekti, iyi bilirim.
1955 yazında, lise birde gittiğimiz köyde, hayatımın ilk dansını işte o Seyyan Hanım'ın taş plağı ile ettim.. "Mazi kalbimde bir yaradır.." Dans ederken, köyün kızları koro halinde Seyyan Hanıma eşlik ediyorlardı.. Bütün tangoları ezber biliyorlardı zira..

Konserin ilk bölümünde benim kuartetim, modern tangonun en büyüğü Astor Piazzola'nın Dört Mevsimi'ni seslendirdi. Usta, her mevsime ayrı sazla girmiş. İlkbahar'ı birinci keman Esen açtı. Yaz'ı viyolada Efdal, güzü çellosu ile Çağ ve kışı ikinci keman Olgu.. Bilhassa o en romantik hüznü anlatan Güz'a bayıldım.
İkinci yarıya Sevsay ve arkadaşları da katıldı. Sahne kalabalıklaştı ve Sevsay örneklerle tango tarihini anlattı. Türk tangoları ile sahneye eğitimine İstanbul Konservatuarında başlayıp, Viyana'da devam eden ve hali hazırda orda yaşayan Bağdasar Bayvertyan geldi. Bir "Mazi" söyledi ve salonu yıktı.
Program Tango gecelerinin vazgeçilmesi La Comparsita ile bitirdi ama, o seyirciye yeter mi?. Alkış.. Kıyamet.. Bağdasar bir daha geldi.. Bu defa Secaattin Tanyerli ve onun unutulmazı..

"Kemanımla sana bir ses verebilseydim şayet.."
Baktım bütün salon eşlik ediyor.. Sadece benim yaşımdakiler değil.. Gençler de..
Sevsay'a hak verdim. Tango can vermez..
Çünkü o sadece bir müzik değil, bir yaşam tarzıdır!..
Tango, Cumhuriyetimin müziğidir!.

(Sabah - Hıncal Uluç)

24 senelik futbol kariyerine 2015 senesinin ocak ayında son veren İtalya'nın efsane futbolcusu Alessandro del Piero, ülkesinde tertip eden bir dans yarışmasına katıldı. Del Piero, yarışmanın ilk gününde tango performansıyla izleyicilerin karşısına çıktı.

İtalyan futbolcu, sahnelediği performansla zevk topladı.

“Güllerin Savaşı” dizisinde, Canan Ergüder ve Kenan Ece’nin tango sahnesi damga vurdu.

Kulüpte karşılaşan Gülfem ve Tibet arasında filizlenen duygular,  arjantin tango dansıyla iyice yükselecek.
Ve o tango dansı ihtiraslı bir öpüşmeyle noktalanacak.

(Hürrüyet)

Arjantin’de, cunta döneminde geçen bir aşk hikâyesini anlatan Ankara Devlet Tiyatrosu’nun yeni oyunu Son Tango, Akün Sahnesi’nde prömiyer yaptı.

Ankara Devlet Tiyatrosu, bu sezonun yeni oyunu ‘Son Tango’ ile seyirci karşısına çıktı. Müzik ve danslarını zengin oyuncu kadrosu ile birleştiren oyun cuma günü Akün Sahnesi’nde prömiyer yaptı. ‘Son Tango’ tiyotroseverlerden tam not aldı.
Özcan Özer’in yazdığı oyunu, seyircilerin Kiraz Mevsimi dizisiyle de yakından tandığı Hakan Çimenser yönetiyor. Usta tiyatrocu Mithat Erdemli’nin yardımcı yönetmen olarak bulunduğu oyun, cunta döneminde Arjantin’de geçen bir aşk hikâyesini anlatıyor. Yönetmen Hakan Çimenser, yapıtla alakalı olarak şunları söylüyor:
“Arjantin’de geçen ve tango ağırlıklı bir oyun. Pedro ve Maria arasındaki aşkı anlatıyor. Bir de Jose diye bir karakter var. Jose kadın tüccarı fakat öyle olduğu bir müddet sonra ortaya çıkıyor. Oyunda Pedro ve Maria arasındaki ilişkiye dış dünyanın çeşitli unsurlarının nasıl müdahale ettiğini görüyoruz. Kapitalizmin, şu andaki ve geçmişteki süreçte insanların kendi dünyalarıyla alakalı nasıl yanılsamalar yarattığını, insanın içindeki aşk duygusu gibi duyguları nasıl etkilediğini görüyoruz.”

EMEĞİN KARŞILIĞI ALKIŞ

İKİ perde ve takriben iki saat süren oyunun şarkılar, danslar ve tangolardan oluştuğunu söyleyen yönetmen Hakan Çimenser, oyunun hazırlık süreciyle alakalı olarak da şunları ifade etti:
“Oyunda çağdaş dansçılar, tango dansçıları ve tiyatro oyuncuları var. Herkes dans ediyor ve şarkı söylüyor. Ülke dışındaki oyunlarla aynı ayarda bir şey yaptık. Zor bir süreç oldu. Bu tür oyunların üç ay müddeti var. Biz iki ayda çıkardık. İnsan bir şeye uzun bir emek harcıyor. O emeğin tek karşılığı ise izleyici ve alkış. Çok canlı, heyecanlı ve ayakta duran bir oyun oldu. Allahın izniyle insanlar izlemeye gelirler.”

(Hürriyet)

Aşk, tutku ve özlemin müziği tangonun, günümüzde ki en güçlü temsilcilerinden “Los Reyes Del Tango Orkestrası”  geçen sezon çok beğenilmesi üzerine bir kez daha 6 Mart’ta TİM Show Center’da izleyicisiyle buluşuyor…

Türkçe adıyla “Tangonun Kralları” olarak bilinen Arjantinli orkestra, İstanbul’da verecekleri tek konserle TİM Show Center’da müzikseverler ile buluşacak.  Tango tarihine damgasını vurmuş eserlerin seslendirileceği konserde, dünyanın en iyi 6 tango çifti olarak gösterilen dansçılar da orkestraya eşlik ederek izleyenlere muhteşem bir görsel şölen sunacaklar. 

Efsane Juan D’Arienzo’nun izinde…

Yaşları 69 ile 82 arasında değişen 8 müzisyenin oluşturduğu “Los Reyes del Tango”, Arjantin’in müzik efsanesi Juan d’Arienzo’nun eşsiz stilini yaşatmaya devam eden tek orkestradır. Orkestra, Arjantin tango dünyasında “Ritmin Kralı” olarak da anılan, tango müziğinin altın çağı sayılan 1940 ve 1950’li yıllara damgasını vuran ve yüzlerce unutulmaz esere imza atan Juan d’Arienzo’nun güçlü müziğini günümüzde en iyi şekilde temsil etmektedir.

İtalya, İspanya, Portekiz, Avustralya, İsviçre, Ekvator, Kolombiya gibi birçok ülkede başarılı performanslar sergileyerek, ayakta alkışlanana orkestra, 1999 yılından itibaren Buenos Aires’te düzenlenen dünyanın en ünlü tango müzik festivali Uluslararası Arjantin Tango Kongresi’ndeki konserlerde sahne almış ve Arjantin halkının gözdesi olmuştur. Seyirci tarafından en saygı duyulan orkestralardan biri haline gelen Los Reyes del Tango festivale katılan tüm ünlü gazetelerden ve müzik eleştirmenlerinden en iyi notları toplamıştır.

ORKESTRA ÜYELERİ
-Luciano Rafael Orive (Buenos Aires, 1945) - Bandoneon
-Anibal Cauda (Buenos Aires, 1940) - Bandoneon
-Fausto Mario Danesi (Buenos Aires, 1936) - Bandoneon
-Angel Berrocoso (Buenos Aires, 1938) - Keman
-Alberto Gancedo (Buenos Aires, 1932) - Keman
-Armando Solari (Buenos Aires, 1933) - Keman
-Oscar Enzetti (Buenos Aires, 1938) - Piyano
-Ricardo Sanchez (Buenos Aires, 1937) - Kontrbas
-Victor Solari (Buenos Aires, 1933) - Bandoneon

ORKESTRAYA EŞLİK EDEN DANSÇILAR
-Javier RODRIGUEZ & Moira CASTELLANO (Arjantin)
-Adrian FERREYRA & Dana FRIGOLI  (Arjantin)
-Sebastian JIMENEZ & Nadia JOHNSON (Arjantin)
-Carlitos ESPINOZA & Noelia HURTADO (Arjantin)
-Sebastian ACHAVAL & Roxana SUAREZ (Arjantin)
-Giampiero CANTONE & Francesca Del BUONO (İtalya)

(Milliyet)

Aşkın Nur Yengi Hürriyet ile Almanya'da yaptığı söyleşide tam bir tango tutkunu olduğu ortaya çıktı.

“Ben Berlin’e iki sene önce bir dans şenliğine gelmiştim. Çok uzun yıldır tango ve Latin dansları yaparım. Hem de üst düzeyde. Savaşlar olmasın diyorsanız, herkesin dans etmesi gerekli. Ve herkes dans edebilir. Dansta tüm konsantrasyonu ayağına, bedenine, ruhuna veriyorsun. En çok da tangoyu severim. Tangoda kadın erkeği izlemek zorunda ve erkek hakim olsa da, aslında kadın çevirir her şeyi. Gerçek günlük hayatta olduğu gibi. Şovu kadın yapıyor. Alaka odağı kadın. Erkek yalnızca manipüle ediyor. Tangonun anavatanı Arjantin’e daha gidemedim fakat tanınmış kişi Tango Passion grubunun başdansçıları ile dans ettim. Türkiye’de dansa alaka ne yazık ki az. Tango yapan yalnızca bin çift var. Dansın Türkiye’de yaygınlaşması gerekli.”

(Hürriyet)

Geçen cumartesi akşamı, 120 sene önce İstanbul’un Kadıköy mahalleninde yapılan Notre Dame du Rosaire Kilisesi’ne yolum düştü. Yıllarca boş kaldığı için hasar gören bu güzel yapı, Kadıköy Belediyesi tarafından restore edilmiş ve 2014’te Yeldeğirmeni Sanat Merkezi isimiyle yine hayat bulmuştu. 28 Kasım’da, opera sanatçısı Niyazi Can vermez’in kurduğu Sesler Hazinesi Orkestrası’nın konserini dinlemek için gittiğim daha önceki kilisenin mimarisine ve atmosferine hayran oldum.

İstanbullu sanatseverlerin pek çoğu Sesler Hazinesi’nin varlığından haberdar. Çünkü bu başarılı orkestra, 2008’den bu yana opera sanatını halka tanıtmak, sevdirmek için değişik sahnelerde konserler veriyor. Bu anlatımlı konserlerde yalnızca müziğin keyfine varmıyorsunuz, dinlediğiniz yapıtlar ve onların yaratıldığı dönemler ile ilgili da bilgi sahibi oluyorsunuz. Müziğin gücü, sanatçıların sıcaklığı ve samimiyeti ile birleşince unutulmaz dakikalar yaşamanız kaçınılmaz oluyor.

28 Kasım akşamının da, Yeldeğirmeni Sanat Merkezi’ni tek bir boş koltuk kalmamacasına dolduran İstanbulluların belleğinden kolay kolay silinmeyeceğini düşünüyorum. Zira Sesler Hazinesi’nin, hepsi de İstanbul Devlet Opera ve Balesi sanatçısı olan solistleri bariton Niyazi Can vermez, tenor Mehmet Salkım, soprano Pınar Temizel Çulha ve mezzo-soprano Özlem Abacı, aşkın, tutkunun müziği Tango’nun tarihini bu müzik türünün birbirinden güzel örnekleri eşliğinde gözlerimizin önüne serdiler. Tabii ki piyanist Onur Işıkman, kemancı Elif Eglar, çellist Arzu Miral, kontrbasçı Şeyda Bulut ve perküsyonda İlkay Nişancı’nın eşliğinde yaptılar bunu.

Sesler Hazinesi’nin repertuarında Tango’nun “La Cumparsita”, “Oblivion”, “Milonga Del Trovator”, “Esperanza” gibi klasikleşmiş örneklerinin yanında Fehmi Ege, Necip Celal Andel gibi Türk Tango bestecilerinin şarkıları da vardı. Bir takım parçalarda dansçılar Pınar Cum ile Kemal Aksoy da Sesler Hazinesi solistlerine eşlik etti.

1800’lü senelerin nihayetinde Arjantin’de doğan Tango, etkileyici bir müzik türü. Zira yaşanmışlığın, acıların, duyguların üzerinde yükseldi. Dünyanın değişik köşelerinden, hayata yine başlamak umuduyla Güney Amerika’ya göç eden fakir ve kederli insanların beraberlerinde getirdikleri ezgiler, Tango’nun çekirdeğini oluşturdu. Buenos Aires’in fukara mahalleleri ile genelevlerinde hızla dağılan Tango, Almanya’da buluş edilen ve görüntü bakımından akordeonu andıran ‘bandoneon’un Güney Amerika sahillerine erişmesiyle beraber o alışılageldik, kendine has tınısına kavuştu.

İcracılarının hayat tarzını yansıtan argo kelimelerle dolu güfteleri yüzünden uzun vakit aşağılanan, ötelenen Tango, vakit içinde değişti, gelişti. Akabinde saygınlık kazandı ve dünyaya dağıldı. Farklı coğrafyalarda yeni biçimler kazandı, fark dillerin ve enstrümanların tesiriyle zenginleşti. Bir de Astor Piazzola gibi unutulmaz bir bestekar kazandırdı müzik tarihine.

Gün geldi, bu müzik türünün yolu yaşadığımız topraklara da düştü. Necdet Koyutürk, Fehmi Ege gibi besteciler, unutulmaz Türkçe Tango şarkılarına imzaladılar.

(Taraf)

Bu sezon ekranlarda bulunmayarak dinlenmeye çekilen Bergüzar Korel ile Halit Ergenç, kendilerini dansın ritmine kaptırdı.

Kısa bir müddet önce Amsterdam yolcunundan dönen evli çift, aşkın dansı denilen tango kursuna yazıldı. Haftanın belirli günleri kursa beraber katılan sevgililer, özel eğitmenler eşliğinde bir nevi stres atıyor. İkilinin tango yaparken sosyal medyaya düşen resimleri büyük bir beğeni topladı.

Adana'da bu yıl dördüncüsü düzenlenen Tango Festivali, 9 Ekim'de Tarihi Kız Lisesi'nde başlayacak.

Uluslararası festival 11 Ekim'e kadar her akşam değişik mekanlarda tango tutkunlarını buluşturacak. Arjantin ve Türkiye'nin ünlü tangocularının katılacağı festivalde bu yıl ayrıca bir tango yarışması da düzenlenecek. Arjantin'den Demian Garcia- Aurora Lubiz, Somer Sürgit - Jessica Stserbakova çiftleri, İstanbul'dan Utku Küley- İris Başak Doğdu çifti performanslarını sergileyecek. Festivalin müziklerini DJ Ramo & Go-go ve Ali Işıklı yapacak.

AÇILIŞ KIZ LİSESİ'NDE

Festivalin açılışı 9 Ekim saat 21.00 de Tarihi Adana Kız Lisesi'nde gerçekleşecek. Açılışta Utku Küley - İris Başak Doğdu ve Somer Sürgit - Jessica Stserbakova çiftleri performans sergileyecek. 10 Ekim saat 21.00'de Adana Ramada Otel'de, Demian Garcia -Aurora Lubiz çifti şov yapacak. 11 Ekim saat 18.30'da ise Adana Tarihi Kız Lisesi'ndeki yarışma yapacak. Dünya Tango Şampiyonası Baş Jüriliğini yapan Demian Garcia- Aurora Lubiz ve Somer Sürgit- Jessica Stserbakova jüri olacak. Gece, saat 22.00'de kapanış dansıyla son bulacak.

ADANA'NIN YERİ ÖZEL

Son yıllarda tango dünyasında Adana'nın adı öne çıkıyor. Kentte Casa de La Danza dans evi tarafından yıl boyu kurslar ve gösteriler yapılıyor ve uluslararası bir festival düzenleniyor. Bu yıl 4 Ekim'de başlayacak festivalin etkinlikleri özel tango fotoğrafçıları tarafından görüntülenecek. Etkinlik biletleri, Leman Kültür, La Noche ve Casa de La Danza Dans Evi'nden edinilebilecek.

(AA)

Arjantin'in başkenti Buenos Aires'te tertip eden Dünya Tango Şenliği ve şenlik dahilinde tertip eden dünya şampiyonasında değişik ülkelerden onlarca dansçı tangonun doğduğu topraklarda performanslarını sergiliyor.

Bu sene 43 ülkeden 700'den fazla çiftin katıldığı Usina del Arte Kültür Merkezi'ndeki festivalde, ilk kedereler sonrasında hafta süresince 590 çift yarı finale kalabilmek için yarıştı.

Müsabaka, Arjantin ve Uruguay orijinli bir müzik türü olan "milonga"nın ananesel figürleri ve katı kaideleriyle sergilendiği "salon" ve çok daha koreografik tarzda, bale gibi değişik danslardan unsurlar da içeren "stage" stili tango olmak üzere iki değişik kategoride yapılıyor.

Mart ayından itibaren dünya çapında tertip eden ön yarışmalar sonrasında Buenos Aires'te tertip eden bu organizasyonla şampiyonanın son ayağı bitiriyor.

2003 seneninden bu yana tertip eden yarışmanın kazananlarına bakıldığında ise Arjantinli çiftlerin öne çıktığı görülüyor.

1890'lı senelerde Arjantin ve Uruguay arasındaki natürel hudut olan La Plata nehri etrafında ortaya çıkan tango, daha sonra tüm dünyaya dağıldı. Tango, UNESCO tarafından da 2009 seneninde "insanlığın somut olmayan kültürel kalıtı" listesine ilave etti.

14 Ağustos'ta başlayan Dünya Tango Festivali, takriben 7 bin kişinin izlemesi beklenen bir gösteriyle 27 Ağustos'ta bitecek.

(AA)

Doğrucan Mobilya’nın grup şirketlerinden olan ve Mavişehir’de teşebbüsçü iş kadını Güler Doğru tarafından geçtiğimiz hizmete açılan Kuzguni Sanat Cafe ve Brasserie, tangoseverleri ağırladı.
Kuzguni Sanat Cafe ve Brasserie, tango ve aşk konseptiyle tango gecesine hane sahipliği yaptı. Tertip eden geceye 130 elit çağrılı katıldı. Çello’da Hakan Gürkan’ın şefliğinde, kemanlarda Handan Gürkan ve Banu Bilge’nin seslendirdiği şarkılar eşliğinde baş dansçılar Ezgi Er ve Onur Gümrükçü, büyük alaka ve beğeni toplayan bir tango performansı sergiledi. Çağrılıların de eşlik ettiği dans gecesi, gece geç saatlere kadar sürerken, canlı performans eşliğinde gerçekleşen tango şöleni katılımcılardan tam not aldı.

milliyet

Türkiye’deki ilk konserini Ankara’da veren La Juan D’Arienzo Tango Orkestrası, MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI Şura Salonu’nda sahne aldı.

Konseri, Arjantin’in Ankara Büyükelçisi Juan Jose Arcuri, Devlet Opera ve Balesi daha önceki Genel Müdürü Rengim Gökmen’in de aralarında bulunduğu çok sayıda çağrılı izledi.
İki bölümden oluşan konserde La Juan D’Arienzo Orkestrası’na, çoğunluğu Ankara’dan olmak üzere tangocular da danslarıyla eşlik etti. Facundo Lazzari’nin idarenindeki orkestrada piyanoda Pablo Valle, kontrabasta Emilio Longo, bandoneonlarda Facunda Lazzari, Ricardo Badaracco, Nicolas Tognola, Adolfo Trepiana, kemanlarda ise Pablo Ginzburg, Sebastian Frasson, Octavio Bianchi, Emilio Pagano dinleyici karşısına çıktı.

Geliri, meme kanserli kadınların müzik çalışmalarına aktarılan konserde orkestraya; Burçin Aktaş-Aydın Arslan, Nilüfer Taşkan-Serhat Yarangümelioğlu, Berkil Kübra Badem-Yalçın Badem, Ayşe Karaoğlu-Mert Moran, Feyza Çelik Orbay-Koray Orbay da, danslarıyla eşlik etti.

Muğla’nın Fethiye kazasında tertip eden etkinlikte meme kanserine dikkat çekmek için tango ile farkındalık oluşturuldu.
Geçtiğimiz 22 Nisan tarihinde göğüs kanseri olduğunu öğrenen ve erken teşhis ile kanseri yenmek için mücadele eden Nural Yılmaz’ın da katıldığı etkinlikte meme kanseri anlatılıp tango gerçekleştirildi. Antalya’dan uzman doktorlar Ali Özlük ve Harun Şimşek ile Fethiye Devlet Hastanesinden onkoloji uzmanı Uğur Muslu’nunda konuşmacı olarak katıldığı etkinlikte suallerde yanıtlandırıldı.
Uzmanlar meme kanserinde erken teşhis’in ehemmiyetine dikkat çekip kadınların düzenli olarak bu konudaki sıhhat kontrollerini yaptırmalarını istedi. Toplantıda yapılan konuşmaların hemen peşinden etkinliğe katılanlar müzik eşliğinde tango yaparak meme kanserine karşı dikkat çekti.

2019 Pazartesi başlangıç seviyesi yeni Arjantin Tango derslerimiz Mecidiyeköy' Tempo Dans Okulunda devam ediyor. Orta seviye Tango derslerimiz  2018 Çarşamba günü kaldığı yerden devam ediyor. Sizleri beliyoruz...

Bu dans kalp hastalarına moral veriyor...

İtalya'da yapılan bir araştırmaya göre tango yapmak kalp hastalıklarına iyi geliyor

110 kalp hastası ile yapılan araştırma tangonun bisiklete binmek ya da her gün düzenli yürüyüş yapmak kadar faydalı olduğunu gösterdi. Tango kalp hastalarına moral veriyor, düzenli uyumalarını da sağlıyor.

İstanbul Atatürk Havalimanı'ndaki yolcular için, müzik ve dans gösterisi yapıldı.

Kurban Bayramı nedeniyle İstanbul Atatürk Havalimanı'ndaki yolcular için, müzik ve dans gösterisi yapıldı. Tepe Akfen (TAV) Atatürk Havalimanı İşletmecisi ve İstanbul Gümrüksüz Eşya Satış Mağazaları İşletmecisi ATÜ tarafından organize edilen gösteriye yolcuların ilgisi büyüktü. Canlı müzik ve dans gösterisiyle uçaklarını bekleyen yolcular, gösteriyi beğeniyle izledi. Yeditepe Üniversitesi Sanat Yönetimi Bölümü öğretim görevlisi koreograf Bedirhan Dehmen'in grubu tarafından sergilenen dansların bugün de iç ve dış hatlar terminallerinde tekrarlanacağı bildirildi.

Cihan

Mart'ta Tango Öğreniyoruz!

Günlük rutinden uzaklaşmak, kendinizi özel hissetmek, yeteneklerinizi keşfetmek, farklı, heyecanlı ve eğlenceli bir sosyal hayata kavuşmak için tango dersimiz sizleri bekliyor!

Program ortaklarımızdan Dansorium Dans Okulu ile birlikte gerçekleştireceğimiz tango dersimizde, aşkın, neşenin ve tutkunun dansı tangoya ilk adımınızı atabilirsiniz.

Size özel indirimli fiyatla sınırlı sayıda üyemizin katılabileceği tango dersimizi kaçırmayın. Mart ayında kendinizi ve hayatınızı değiştirmek için keyifli bir adım atın!

Grup bilmem ne üyelerine özel indirimli fiyat: 100 TL

UNESCO Arjantin kökenli tango dansı ve müziğini dünya kültürünün bir parçası ilan etti.

BM Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO), Arjantin kökenli tango dansı ve müziğini dünya kültürünün bir parçası ilan etti. UNESCO'nun 24 üyeli Hükümetler Arası Kültürel Miras Komitesi, tango dansı ve müziğini, insanlık için koruma altına alınmaya değer gelenekler arasına aldı.

Arjantin'in özerk kenti Buenos Aires'in Kültür Bakanı Hernan Lombardi, UNESCO'nun, 1800'lü yılların sonunda Buenos Aires'te bir dans türü olarak ortaya çıkan tangoyu listeye alma kararından çok gurur duyduklarını belirtti.

Tangonun doğduğu yerler olan Arjantin ve Uruguay bu karar sonucunda dansın korunması için özel bir fon alabilecek. Özerk şehir, Buenos Aires'in Kültür Bakanı Hernan Lombardi ise bu karar sonucunda çok gururlu olduklarını, bu kararın dünyadaki tango geleneğini yaymaya yardımcı olmasını ümit ettiklerini söyledi. Ayrıca Lombardi "Tango yönünü tutkuya çevirmiş bir dans." dedi.

Avrupa, Japonya ve Amerika Birleşik Devletleri'nde de popüler olan tangonun doğuşu Buenos Aires ve Uruguay Montevideo'da 1800'lü yıllara rastlıyor.

Arjantin ve Uruguay'ın arası ünlü tango şarkıcısı Carlos Gardel'in doğum yeri tartışmaları yüzünden uzun süredir açıktı. İki ülke bu tartışmaları geçen yıl bir kenara bıraktı ve tangoyu Unesco'nun "insanlığın somut olmayan kültürel mirası" listesine dahil ettirebilmek için güçlerini birleştirdi.