Her kentin müziğinde o yöre insanının kimliğini bulabileceğimiz gibi sokaklarında kendiliğinden doğmuş mırıltıların seslerin sevinçlerin ve hüzünlerin herhangi bir melodide somutlaştığını görebiliriz. Aynı şekilde tango da Buenos Aires ve Buenos Aires’linin müziğidir.
19.yy’ın sonlarına doğru Buenos Aires bir tür “yalnız insanlar”ca istila edilmişti. Bu insanlar genellikle şehrin bakımsız kenar mahallelerinde pansiyonlarda genelevlerde ve karanlık sokaklarda şarap ve “cana” denilen bir tür şeker kamışı rakısı içiyorlar şarkı söylüyorlar ve dövüşüyorlardı. Bu alt kültürün baş aktörü “compadre” veya “compadrito” adı verilen kabadayı tipi idi.
19.yy’ın sonlarına doğru Buenos Aires bir tür “yalnız insanlar”ca istila edilmişti. Bu insanlar genellikle şehrin bakımsız kenar mahallelerinde pansiyonlarda genelevlerde ve karanlık sokaklarda şarap ve “cana” denilen bir tür şeker kamışı rakısı içiyorlar şarkı söylüyorlar ve dövüşüyorlardı. Bu alt kültürün baş aktörü “compadre” veya “compadrito” adı verilen kabadayı tipi idi.
Compadrito ve bir fahişe olan partneri pervasız kışkırtıcı ve heyecan verici garip bir pas de deux dansı yaparlar. Bu dansın müziğinde habaneradan bir parça Arjantin’e özgü milongadan bir parça nihayet Endülüs ve İtalyan folklorundan bir parça mevcuttur. Bu müziğe ilkel anlamda tango diyebiliriz. Tangonun ilk müzisyenlerinin çoğu nota bilmezdi ve kulaktan çalıyorlardı.
Tango bu günlerde kapalı ve küçük çevrelerin ayıplanan ve hor görülen müziğidir ve daha çok genelev dünyasında rağbet görmektedir.
1911’de bir liman mahallesi olan Boca’nın müzikli kafelerinde artık tango çalınmaya başlamıştı. Ama oralarda dans edilmez yalnızca üst tabaka insanları bu aşağı mahallelerin müziğini dinlemeye gelirlerdi. Kentin üst kesimlerine sıçrayan tangonun müzisyenleri de artık daha dikkatlidir ve yeni formlarla halkın karşısına çıkmaktadır.yine 20.yy’ın başlarında Belediye ve Polis Bandoları repertuarlarına birkaç tango parçası sıkıştırmıştır.
Tango bu günlerde kapalı ve küçük çevrelerin ayıplanan ve hor görülen müziğidir ve daha çok genelev dünyasında rağbet görmektedir.
1911’de bir liman mahallesi olan Boca’nın müzikli kafelerinde artık tango çalınmaya başlamıştı. Ama oralarda dans edilmez yalnızca üst tabaka insanları bu aşağı mahallelerin müziğini dinlemeye gelirlerdi. Kentin üst kesimlerine sıçrayan tangonun müzisyenleri de artık daha dikkatlidir ve yeni formlarla halkın karşısına çıkmaktadır.yine 20.yy’ın başlarında Belediye ve Polis Bandoları repertuarlarına birkaç tango parçası sıkıştırmıştır.